Günümüzde sağlıklı olma kavramı, çoğu zaman mükemmel görünmek, hep en iyi formda olmak ve sürekli zihinsel denge içinde kalmak gibi yüksek beklentilerle eşleşiyor.
Oysa gerçek sağlık; inişleri, çıkışları ve değişken halleriyle, yaşamın doğal ritmine uyum sağlayabilmekten geçiyor. Ayurveda bize, sağlığın ve dengenin mükemmel değil, yaşayan ve değişen bir süreç olduğunu hatırlatıyor.
Hayatın her alanında olduğu gibi, sağlık yolculuğumuzda da mükemmel olmak zorunda değiliz. Özellikle Ayurveda'nın bilgeliğiyle yol alırken, bunu sık sık hatırlamakta fayda var.
Ayurveda bize sağlığın statik, ulaşılması gereken kusursuz bir zirve değil; sürekli değişen, dinamik bir denge durumu olduğunu öğretir.
Tıpkı doğa gibi, bizim içsel dengemiz de zaman zaman dalgalanabilir. İnişler ve çıkışlar bu yolculuğun doğal bir parçasıdır. Önemli olan bu dalgalanmalarda kaybolmak yerine, tekrar dengeyi bulma niyetimiz ve çabamızdır.
İşte tam bu noktada devamlılığın (tutarlılığın) gücü devreye giriyor. Her gün %100 "mükemmel" olmak yerine, küçük adımlarla da olsa "tutarlı" olmak çok daha değerlidir. Belki bugün sadece 5 dakika nefes egzersizi yapabildin, belki sadece bir öğününde Ayurvedik prensiplere dikkat edebildin veya tatile gittin ve oradaki yerel yemekleri denerken seni rahatsız eden gıdaları tercih ettin ama bol hareket ettin. Olsun! Bu küçük adımların devamlılığı, zamanla büyük farklar yaratır ve bizi hedeflediğimiz dengeye nazikçe yaklaştırır.
Mükemmellik arayışı ise tam tersine, bizi yorar, strese sokar ve en önemlisi, kendimize karşı acımasız olmamıza neden olabilir. "Ya hep ya hiç" düşüncesi, küçük bir aksaklıkta bile pes etmemize yol açabilir. Bu arayış, sürecin keyfini çıkarmamızı engeller ve aslında dengeyi daha da bozar. Oysa Ayurveda şefkatli bir yaklaşımı teşvik eder. Kendine yüklenmek yerine, neden dengenin biraz şaştığını anlamaya çalışmak ve nazikçe tekrar yoluna devam etmek çok daha sağlıklıdır.
Unutma, bu yolculuk bir maraton, hızlıca tamamlanması gereken bir yarış değil.
Sağlık ve denge, ulaşılacak sabit bir hedef değil; her gün, her mevsim yeniden kurduğumuz bir yaşam biçimi, sürekli bir yolculuktur. Gerçek dönüşüm, kusursuz adımlar atmakta değil; inişli çıkışlı yolda şefkatle ve kararlılıkla ilerlemektedir.
Tutarlılık, mükemmellikten çok daha sürdürülebilir ve dönüştürücüdür. Bedeninin bilgeliğine güven, iç sesine kulak ver ve adımlarını sabırla, sevgiyle at.
Comments